Perşembe, Aralık 29, 2005

Ayın Güzeli

Bu ay da bu etkinlik var mı bilmiyorum 'portakal ağacı'nın mim sayfasında göremedim ama varsa ben hangi fotoyla katılayım diye yine size sorayım dedim :) bi önceki blendax güzeli seçilmişti :P

Şimdi fotoyu ekliyorum, eğer aralık güzeli olursa oylama 'portakal ağacı' sitesinin 'forum' bölümünden yapılacak bi öncekinde olduğu gibi, tabi bu forumlara üye olanlar oy kullanabiliyor. Şimdiden teşekkürler fikirleriniz için ;)

Resmin büyüğü için üzerine tıklamanız yeterli, daha büyüğü için yandaki 'december'a tıklayıp tariflerdeki fotolara bakılabilir.

Pazartesi, Aralık 26, 2005

Damla Çikolatalı ve Lokumlu Kurabiye

Malzemeler;
- 2,5 su bardağı un
- 100 gr. margarin veya tereyağ
- 5 adet lokum (sade veya aromalı)
- 1/2 çay bardağı pudra şeker
- 2 yumurta
- 1 tatlı kaşığı tarçın
- 1/2 çay kaşığı dövülüp toz haline getirilmiş karanfil
- 1 paket kabartma tozu
- 1 tam + 1/2 çay bardağı damla çikolata
- 1 kahve fincanı kuş üzümü

Hazırlanışı;
Her bir lokumu 5-6 parçaya bölün, hepsini pudra şekerle birlikte rondoya koyun, kıyılırken topak olmadan (15-20sn) alın. Bir kapta oda ısısında yumuşamış margarini, şekeri ve yumurtaları mikserle çırpın. Unu kabartma tozuyla birlikte eleyin ardından tarçın, karanfili ekleyin tahta kaşıkla karıştırın daha sonra damla çikolata, lokum ve kuş üzümlerini ilave edip tekrar karıştırın. Fırın tepsisini yağlayın ya da yağlı kağıt serin, tatlı kaşığı ile hamurdan küçük parçalar alıp ince bir tabaka halinde dökün (hamur yoğun olduysa elle yuvarlayarakta yapılabilir). Önceden ısıtılmış 190 C fırında 15 dakika pişirin. Ilık ya da soğuk servis yapın. Afiyet Olsun! İçine karanfil tozu koyabileceğim bi tarif aradım aslında. Karanfil tozu kokusuyla yapmak istediğim ama bir türlü beceremediğim kurabiyeye çok yakın olanıydı, işte bu tarifle amacıma ulaştım. Çünkü bu benim çok sevdiğim bir arkadaşıma yılbaşı sürprizim olacaktı netekim olduda :).. Üzerinden birkaç gün geçsede tazeliğini koruyan, adında her ne kadar 'lokum' geçsede lokumsuzda olabilecek bir kurabiye.. Böyle acıbadem kurabiyemsi bişi ağızda dağılıyor, lokumlar biraz sertlik veriyor o yüzden hamurda karıştırırken lokumların her tarafa eşit dağılmasına özen gösterilmeli yoksa hepsi bir yerde toplanırsa çok sert olabilir.

Cumartesi, Aralık 24, 2005

Organize İşler

Sinemaya gitmek uzun zamandır lüksümdü. En son yüzüm kızararak söylüyorum ki Vizontele Tuuba'ya gitmiştim, hamileydim ve Bursa son 50 yılın en çetin kışını yaşıyordu ama o film Tuğba Ünsal'a önyargılı olsam da tarafımdan kaçmazdı. Çok güzel ve çok eğlenceli bulmuştum, dvd'si çıkar çıkmaz mini arşivime Yılmaz Erdoğan'ın ilk filmi 'vizontele' gibi eklenmişti. Şimdi sırada piyasaya çıktığında 'Organize İşler' var, keyifle alınıp saklanacak, can sıkıldıkça izlenecek ama 20 ama 50 kez farketmez.

Dün akşam Bandırma'dan bir arkadaşım bana geldi ve Ebru, ben ve arkadaşım Carrefour'a alışverişe gittik sonra üst kata çıkıp sigara-kahve molası verelim derken 'Organize işler'in bugün Cumhuriyet gazetesinde gördüğüm reklamı aklıma geldi bir sevinç, biraz kasılmayla (saat22.00'yi geçmişti çünkü ve seansa çok geç kalmış olabilirdik) derhal Afm'ye gittik ve saat 22.30 da ki salon 2 de başlayacak filme biletlerimizi derhal aldık. Ben tv izleme özürlü biri olarak bu filmin varlığından yine yüzüm kızararak söylüyorumki haberim yoktu. E hiç gazetede mi okumuyorsun diyenlere, okuyorum ve fakat vallaha görmedim ya. Neyse biletleri aldık, salona geçtik, özlediğim sinema atmosferi, insanlar patlak mısırlarını ellerine istiflemiş (benim dişime kaçıyo, bi de yerken kıtır kıtır onun sesinden sesleri duyamam diye almayı aklıma bile getirmedim) oturuldu koltuklara veee film başladı.

Vizontele ve Vizontele Tuuba'nın bana sevdirdiği bir isim var Kardeş Türküler (ki onlarında dvd si arşivdedir ve dehşetle öneririm) umarım müzikler yine onlarındır dedim. Sinemaya uzun zamandır gitmeyişimin verdiği adaptasyon eksikliğiyle herşeyi tam olarak hatırlamıyorum ama amerikanvari bir gece görüntüsü fonunda jazz-türkü vardı ve süperdi ve sanırım o müzik Kardeş Türküler'dendi (dinlemeye değer). Madem müzikten açtım konuyu bu paragrafı müzikle bitireyim, dün gece yarısını geçtiğinden beri dilime Nil Karaibrahimgil'in -organize işler bunlaaarr, başımıza işler bunlaaar melodisi yapıştı.. Özetle müzikleri beğendim.

Gelelim görüntülere (allahım allahım kendimi sinema eleştirmeni gibi hissediyorum ki en sevmem haddim olmayan şeyi yapmayı ama ama bu eleştiri değil, bir izleyicinin notları) İstanbul şöleni yaşanıyor görüntülerde. Az evvel internet üzerinden gazete küpürlerine baktımda film için 3,5 milyon dallır harcanmış sanırım bu görüntüleri çekmek için tayyareye çok para ödenmiştir zira oldukça çok. Son anda aldığımız biletten ötürü de şöyle büzel bir yer bulamadık ki ama çokta yakın değildik yani hala hayatımdan memnunum, içimdeki sevinç hala sürüyor..

Vee gelelim filmin konusuna, korkmayın filmi anlatmayacam ama ufak bikaç şey söyleyeceğim. Öncelikle bu filme gidiniz ve asla korsan satın almayınız, günahtır alınteri bu. Bu film için ömrünü sanata adamış insanların emeklerini göreceksiniz. Bunlardan biri Yılmaz Erdoğan, bu adam değil mi tüm Türkiye'ye bi dönem gülmeyi öğretti 'mükremin abi' tiplemesiyle ve hala dillere pelesenk olmuş replikleri dolaşır üzerinden çok yıllar geçmesine rağmen. Diğeri Demet Akbağ, öncelikle çok hoş bir kadın, ben onun 'ganimet'ini hatırlıyorum, kendini yenileyen, tazeleyen, yetiştiren rol yapma kabiliyeti oldukça yüsek ve oynadığı rolün içine izleyiciği çekiveren bir isim ve ayrıca ilgi alanıma giren anneliğinide çok çok beğenirim. Altan Erkekli, tiyatronun ve son zamanlarda tv dizilerinin vazgeçilmez oyuncusu, her zamanki gibi çok iyiydi. Yeni yıldız ama benim önceden keşfettiğim :P Tolga Çevik, iyi ya ne diyim gerçekten iyi, biraz Cem Yılmaz biraz Yılmaz Erdoğan kokuyor ama iyi henüz çok yeni kendini yenileyip ayrı bir yıldız olacağına eminim. Özgü Namal, hakkında konuşacak kadar detaylı bilmiyorum ama film itibariyle o da götürenlerdendi. Cem Yılmaz, o adam nazarımda hep aynı komik ve bu durum ona öyle yapışmışki, tüm salon a dese güldü bu biraz sinir bozucuydu, hayır vermek istediği mesaj alınmıyor sırf gülecem diye, önceden beri çok sevdiğim bu adamdan sebepsizce soğuduğumdan yorum yok! deyip geçiyorum konuya..


Bir kere Vizontele'lerin devamı niteliğinde değil, apayrı bir konu ve karakterler. Küçük bir araba hırsızı çetesinin öyküsü sayılabilir. Filmin açıklayıcı sloganı 'Bazısı araklama der, bazısı yürütme, aşırma, çalma her ne hal ise 'ORGANİZE İŞLER' araklayanlarla araklananların hikayesidir' büyük umutlarla gidilecek bi film diil, bir başyapıt hiç değil verilmek istenen mesajlar gayet açık anlaşılıyor ve alınıyor ama yukarıda bu kadar övgüyle söz ettiğim insanlar çok daha iyi şeyler yapabilirlerdi. Bir film 'aşk'sız olur mu? olmaz! zaten burada da aşk var ama hani deriz ya çoğu kez film asıl şu sahneden sonra başlıyor diye o sahneyi beklemekten o aşkları ben yaşayıp göremedim. Ne Asım'ın karısına olan aşkını ne süpermanin umuduna olan aşkını. Ben negatif bikaç detay verdim ama en iyi giden değerlendirir bu sebeple gidin.:)

Ya neyse işte ben gittim, gördüm çok eğlendim koccaa bi gülümsemeyle çıktım salondan ve de mutlu oldum. Sağolsunlar :) SİZDE GİDİN! ;)

ORGANİZE İŞLER PRODÜKSİYON NOTLARI
*Çekimler toplam 26 mekanda, 7,5 haftada tamamlandı.
*İç mekan sahnelerinin tamamı Ata Platoları’nda kurulan dekorlarda çekilirken, bu sahnelere, İstanbul sokaklarında gerçekleştirilen çekimler eşlik etti. Filmin en hareketli sahneleri, Cihangir sokakları ve Sarayburnu sahilinde çekildi.
*Filmin en heyecanlı çekim maceralarından biri de otomobil takip sahnelerinin çekimleriydi. Bu sahneler Kemerburgaz yolunda gerçekleştirildi.
*Filmin İstanbul görüntüleri için, dünyanın en gelişmiş hava çekim sistemlerinden biri olan Super Gyron FS kamera stabilizasyon sistemi Fransa’dan getirildi.
*Super Gyron FS kamera stabilizasyon sistemini kurmak için 2 kişilik bir ekip ve ekibin başında da “X Men-3”, “The Da Vinci Code”, “Chocolat” gibi filmlerde de pilot kameraman olarak görev yapmış olan Frederic North da Türkiye’ye geldi.
*Fransız ekiple birlikte, Organize İşler görüntü yönetmeni Uğur İçbak ile post production supervisörü Taner Baltacı yönetimindeki 10 kişilik ekip, 2 gün boyunca İstanbul’un gece ve gündüz havadan çekimlerini gerçekleştirdi.
*Film, Türkiye’de 20 yıl aradan sonra 2.35:1 formatta çekilen ilk “Türk” filmi. Yani, Hollywood filmlerinde kullanılan, geniş ekran formatı kullanıldı filmde.*Organize İşler filminde 70’i profesyonel oyuncu 1700 kişi rol aldı. Filmin kamera arkasında da 150 kişi çalıştı.

Filmin Künyesi:
Yazan ve yöneten: Yılmaz Erdoğan
Yapımcı: Necati Akpınar
Görüntü Yönetmeni: Uğur İçbak
Sanat Yönetmeni: Yaşar Kartoğlu
Kurgu: Mustafa Preşeva
Ses: Alan O’Duffy
Müzik - Film Score: Ozan Çolakoğlu
Jenerik Müzik: Yıldıray Gürgen - Deniz Erdoğan
Saç-makyaj: Suzan Kardeş
Kostüm: Canan Göknil

Oyuncular:
Yılmaz Erdoğan
Tolga Çevik
Demet Akbağ
Altan Erkekli
Özgü Namal
Cem Yılmaz
Başak Köklükaya
Erdal Tosun
Ebru Akel
Neslihan Yeldan
Berfin Erdoğan.

Foto ve detay kaynak : www.ntvmsnbc.com , www.seyrediyorum.com , www.bkmonline.net

Perşembe, Aralık 22, 2005

Çam Pasta

Malzemeler;
- 1 adet kakaolu pastataban
- 200 ml. krema
- 1/2 çay kaşığı yeşil gıda boyası
- 2 adet muz
- 1 çay bardağı dövülmüş ceviz içi

Hazırlanışı;
Hazır pastataban enine ikiye ayrılmış durumda satılıyor, sizinki öyle değilse bıçakla dikkatle ikiye ayırın. Bıçağın ucuyla çam ağacı motifi çizin üzerine, istediğiniz şekilden emin olduktan sonra yine dikkatlice belirttiğiniz yerlerden kesip çam pastanızın ana hatlarını oluşturun. Kremayı yoğunlaşana kadar mikserle çırpın, yoğunlaştıktan sonra içine yeşil gıda boyasını katın. Dikkatlice hamurun üstte kalan kısmını ayırın ve krema karışımından altta kalan parçanın üzerine sürün, üzerine ince ve hepsi aynı boyda dilimlenmiş muzları yerleştirin üzerine diğer hamuru kapatın. Ve açıklık kalmayacak şekilde her tarafını kremayla kaplayın, üzerine cevizi de her yerini kaplayacak şekilde serpin ve bıçak ucuyla ağaç motifi vermek için çentikler atın. Üzerini yine yılbaşı süsleriyle dekore edebilirsiniz. Pastamız hazır.. Afiyet Olsun!

Pandispanyayı/pastatabanı evde hazırlamayıp benim gibi satın alırsanız pişirme derdi olmayan kolayca yapabileceğiniz bu güzel yılbaşı pastasını yapabilirsiniz. Gıda boyası yerine krema ya da -krem şantiyle hazırlıyorsanız- krem şantinizi beyaz olarak pastanıza sürüp üzerine dövülmüş antep fıstığı serpebilirsiniz, antep fıstığıda yeşil olduğundan aynı havayı verecektir. Kalan parçalarla da değişik şekiller yaratıp (yelkenli gibi) ayrıca küçük servislerle sunabilir ve değerlendirmiş olabilirsiniz. Bir de arasına muz koymak yerine değişik meyve marmelatlarıda sürülebilir, tamamen damak zevkinize kalmış.

Bu pastayı yılbaşı için hazırlayıp, sunmayı ve tarifini buraya koymak için öyle sabırsızlandım ki aralık başında yaptım daha (e bir ay dayanmaz yendi bitti zaten ertesi güne kalmadı ama yılbaşı günü 15 dk. da hazırlanan bu pastayı tekrar yapacağım). Arşivde bulunsun zamanı geldiğinde çıkarıp koyarım diye düşünmüştüm ama notebookumun azizliğine uğradım iki gün evvel ve kahroldum. 1 hafta-10 günden evvel teslim edemeyeceklerdi yedeklerini almış olsalar bile ama fotosunu çektiğimde iyiki Nur'a göndermişim fikrini almak için, hemen bakıp buldu da beni dertlenmekten kurtardı :) sağolasın gülüm.

(siz lokumlu kurabiyeyi bekleye durun ben biraz daha heyecan yaratayım :) tarifi yazıp, fotoları düzenleyeyim en kısa zamanda onu da koyacağım buraya)

Çarşamba, Aralık 21, 2005

Mini Pizza


Malzemeler;
(Hamur için)
- 2 su bardağı un
- 1/2 paket kuru maya
- 1 tatlı kaşığı toz şeker
- 1 + 1/2 fincan ılık su
- 1 çay bardağı zeytinyağ
- Tuz
(Üzeri için)
- 1 çay bardağı sulandırılmış domates salçası
- 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
- 12 dilim sucuk

Hazırlanışı;
Unu bir kaba alın ortasını açın, maya, şeker, su, zeytinyağ ve tuzu katıp iyice yoğurun (yoğurma işlemi biraz zaman alıyor). Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizle yassılaştırın, bir tepsiye dizip üzerini nemli bezle örtün ve hamurun hacminin iki katına çıkmasını bekleyin. Hamur mayalandıktan sonra üzerlerine sulandırılmış domates salçası sürün, üzerine rendelenmiş kaşarı serpip en üste sucuk dilimlerini yerleştirin (dilediğiniz farklı malzemeleride kullanabilirsiniz). Önceden 170 C'ye ısıtılmış fırında 20 dakika kadar pişirin. Afiyet Olsun!

Akşam yaptım bunları sabaha kahvaltıda değişik birşeyler yiyeceğiz diye de sevindim üstelik. Niyetim sabah fırında biraz ısıtmak, sucuklarını alıp çocukların eline birer tane vermek, onlar yeni bir tadla tanışmanın verdiği şaşkınlıkla zaman geçirirken, bende rahatça kahvaltı edecektim ama olmadı. Çünkü akşamdan tükendi, herkes mutfağa gele gide elbirliği ile bitirdik.Yani diyeceğim o ki, malzeme iki katına çıkartılıp 12 adet yerine 24 tane yapılabilir, kimbilir o zaman belki sabaha da kalır :)..

Pazartesi, Aralık 19, 2005

Püreli Köfte



Malzemeler;
- 500 gr. kıyma
- 4 orta boy patates
- 5-6 dal maydonoz (kıyılmış)
- 2 orta boy soğan (rendelenmiş)
- 1 yemek kaşığı tereyağ
- 1 çay bardağı süt
- 2 çorba kaşığı rendelenmiş kaşar veya eriyen peynir
- 1 çay kaşığı kimyon
- 1 çay kaşığı kuru nane
- 1 çay kaşığı kekik
- tuz, karabiber

Hazırlanışı;
Kıymayı bir kaba alın, üzerine soğanı, maydonozu, kimyon, nane, kekik, tuz ve karabiberi ekleyip yoğurun. Diğer tarafta patatesleri haşlayın. Kıyma harcından yumurta büyüklüğünde parçalar kopararak avucunuzun içinde yuvarlayın ve ortasını çukurlaştırıp yağlı fırın tepsisine koyun. Püre için iyice haşladığınız patatesleri rendeleyin (ben buharlı pişiricide kabuğunu soyup küçük küçük doğrayarak haşladım püre haline getirmesi kolay oldu) süt ve tereyağını ilave edip iyice ezip püre haline getirin. Püreyi krema sıkma torbasına koyup (yoksa yağlı kağıttan huni şekli yaparakta aynı işlemi yapabilirsiniz) dekoratif bir şekilde köftelerin çukur kısımlarına sıkın, üzerine peynir rendesi serpin. Önceden 180 C'ye ısıtılmış fırında 25 dk. kadar pişirin. Afiyet Olsun!

Ya bi dergi aldım, 'e hep oradan yapıp bize tarif mi yazacaksın sanki biz dergi alamıyor muyuz?' diyebilirsiniz elbette ama ama ama ben deneyip sunuyorum, bi de parasız :) velhasıl tarif "lezzet" dergisinden, bizim akşam yemeğimizdi yanına da makarna yaptık afiyetle yedik, hele kızlarım bayıldı köftelere, bende kızartılmamış olmasının verdiği rahatlıkla, huzurla yedirdim.

Cuma, Aralık 16, 2005

Kestane Dolgulu Kesmeler



Malzemeler;
Kahverengi Hamur:
- 5,5 çay bardağı un
- 2 çay kaşığı kabartma tozu
- 1 tatlı kaşığı kakao
- 125 gr. margarin
- yarım çay bardağı kestane şekeri şurubu
- 1 limon kabuğu rendesi
Kestaneli Hamur:
- 3 çay bardağı un
- 2 çay kaşığı kabartma tozu
- 50 gr. margarin
- 1 paket şekerli vanilin
- 1 çay bardağı pudra şekeri
- 1 su bardağı kestane şekeri
- yarım çay bardağı kestane şekeri şurubu

Hazırlanışı;
Kahverengi Hamur:
Unu kabartma tozuyla beraber bir kaba eleyin, üzerine kakao, margarin, kestane şekeri şurubu, limon kabuğu rendesini ilave edin ve iyice yoğurun.
Kestaneli Hamur:
Unu kabartma tozuyla beraber farklı bir kaba eleyin. Üzerine margarin, şekerli vanilin, pudra şekeri, kırık kestane şekeri ve şurubu ekleyip iyice yoğurun.

Her iki hamuruda 4 eşit parçaya bölün. Bir parça kahverengi hamuru 2mm inceliğinde açın, kestaneli hamurdan da bir parça alıp rulo haline getirin ve ortadan ikiye bölün. Her iki parçayı da kahverengi hamurun birer ucuna koyarak rulo yapın birleşen yerinden bıçak yardımıyla ikiye ayırın. Birleşme yerleri belli olmayacak şekilde tezgah üzerinde yuvarlayıp 2 cm genişliğinde dilimleyin, her hamur için aynı işlemi uygulayın. Yağlanmış ya da yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizip önceden 160 C'ye ısıtılmış fırında yaklaşık 20 dk. kadar pişirin. Afiyet Olsun!Bloglararası etkinliklerden biri olan kestane_ye için muhtemelen yetişemedim. Zira bugün farkına vardım bu etkinliğin son günü olduğunun ve ben bu tarifi deneyip, fotosunu çekip, buraya koyana kadar saat 00.20 oldu yani 16 aralık. Yine de etkinliğin evsahibi Devletşah'a göndereceğim.

Dr.Oetker'in tarifler kitabında olan 'badem dolgulu kesmeler'in kestaneye uyarlanmış hali bu. Niyetim tarifi tam anlamıyla yapmaktı ama böyle denersem nasıl olur acaba dedim ve de hiiiç fena olmadı. Değişik bir tat ve görüntü. Denerseniz beni yad edin :P

Dipnot :) Aynur sana Bursa ile yaşatacağım üçüncü nostalji bu ;)

Perşembe, Aralık 15, 2005

Siyah Beyaz Kurabiyeler


Malzemeler;
Beyaz Hamur:
- 3 çay bardağı un
- 1 tutam kabartma tozu
- yarım çay bardağı toz şeker
- 90 gr. margarin
- 1 paket şekerli vanilin

Kahverengi Hamur:
- 3 çay bardağı un
- 1 tutam kabartma tozu
- 1 tatlı kaşığı kakao
- 3 tatlı kaşığı toz şeker
- 110 gr. margarin
- 1 çay bardağının 3/4'ü kadar fındık ezmesi

Hazırlanışı;
Beyaz Hamur: Unu, kabartma tozuyla eleyip toz şeker, margarin ve şekerli vanilini ilave edin ve iyice yoğurun. Baştan hamur toparlanmayacak gibi olur ama yoğurdukça forma girer.

Kahverengi Hamur: Unu, kabartma tozuyla eleyip, içine kakao, toz şeker, margarin ve fındık ezmesini ilave edip iyice yoğurun.

Her iki hamuru 4'er eşit parçaya bölün. Tüm hamur parçalarına 20 cm uzunluğunda rulo şekli verin ve bir kahverengi bir beyaz olmak üzere tezgahta yanyana sıralayan. Sonra merdane yardımıyla 2mm kalınlığında açın. Değişik şekillerdeki kurabiye kalıplarıyla, aynı kurabiyede iki farklı rengin de bulunacağı şekilde kesin. Yağlanmış veya yağlı kağıt serilmiş tepsiye sıralayın. Kalan hamuru toparlayıp fazla yoğurmadan tekrar açıp kalıplarla kesin 160 C önceden ısıtılmış fırında 15-20 dk. pişirin. Afiyet Olsun!

Görsem geldi iki gün evvel yine. O buraya geldiğinde benim pc başına oturmam hayal oluyor, başlıyor sitemlere çünkü 'ben buraya ender geliyorum sen başka şeylerle ilgileniyorsun' diye. O yüzden bu tarif biraz gecikti. Aslında tarifin gecikmesinin asıl nedeni bu değil, ben yılbaşına özel "lebkuchen" kurabiyesi yapmayı çok istedim yaptımda ama sonuç olumsuz oldu malesef. İki ayrı tarifi denedim ı-ıh olmadı, olmadı. Ben de pes dedim ve bundan sonra yabancı kaynaklardan aldığım tariflerde daha temkinli olmaya karar verdim. Çünkü harcadığım emeğe mi yanayım, giden malzemeye mi?

Bu 'siyah beyaz kurabiye' tarifi Dr. Oetker'in tariflerinden. Bu tarifte kurabiyeler aynı zamanda glazürle süsleniyor ama ben denemedim. Sizler denemek isterseniz 1,5 çay bardağı pudra şekerini 2 yemek kaşığı suda iyice ezin ve yağlı kağıdı huni şekline getirip bu karışımı onun içine doldurun, ucunu makasla kesip servis etmenize yakın üzerlerini süsleyin.

Pazar, Aralık 11, 2005

Çiğ Börek


Malzemeler;
- 4 su bardağı un
- su
- 1 yumurta
- tuz

(iç malzeme)
- 250 gr. kıyma
- 1 orta boy soğan
- 1/2 demet maydanoz
- tuz-karabiber

- Kızartmak için sıvıyağ

Hazırlanışı;
Unu tezgahın üzerine koyup ortasını açın biraz su, yumurta ve tuz ekleyip yoğurun, yoğunluğuna göre su eklemeye devam edin, kulak memesi kıvamında bir hamur elde ettiğinizde tezgahın üzerinde rulo yapıp 3 parmak arayla kesip küçük toplar yapın. Her birini yaklaşık 15 cm çapında açıp içine, yemeklik doğranmış soğanla, maydonoz, tuz ve karabiber eklenmiş kıyma harcından yarım ay dolacak şekilde koyun. Diğer tarafı üzerine kapatıp, kızgın yağda iki tarafıda renk alana kadar pişirin. Her hamur için aynı işlemi uygulayın. Afiyet Olsun! (Bol yağda kızartmak gerekiyor, büyük sözü dinlemeyip benim gibi az yağda kızartalım az yağlı olur mantığıyla gitmeyin, yağ eksildikçe eklemek zorunda kaldık çünkü bu da daha yağlı olmasını sağladı, bir de tavadan alıp direkt havlu peçetenin üzerine koyarsanız fazlalık yağı almış olursunuz)

Daha evvelde demiştim baba tarafım tatar diye, tatarlarında olmazsa olmazı çiğbörek.. Aslında adı 'çiğ börek' değil 'şı börek', kızgın yağa atıldığında çıkardığı ses 'şııı' olduğu için böyle denirmiş yoksa çiğlikle alakası yok pişmiş yani ama zamanla 'şı' 'çiğ' olmuş, rivayetlerini sizlerde duymuşsunuzdur, olsun ben duymayanlara anlattım tekrar. Birde babaannem eti kendi kıyardı böyle makinede kıyılmış gibi ince ince olmazdı irili ufaklı et parçaları olurdu ama tadı ne olursa olsun mükemmel olurdu :) ..

Bunu geçen hafta annem geldiğinde yaptı hazır bulmuşum fotoğraf çekmesi düştü bir tek bana, böylesi daha rahat, yorulmuyorsun ama elinde kare kare her dakikası çekilmiş bi tarifin oluyor, üstelik tadına bakma hatta doyma şansında yüksek :)..

Perşembe, Aralık 08, 2005

Kremalı Beyaz Etli Fettuccine


Malzemeler;
- 250 gr. Fettuccine makarna (ben filiz’in kullandım)
- 400 gr. Kuşbaşı tavuk göğsü (ya da hindi)
- 400 gr. Mantar
- 2 diş sarmısak
- 200 ml. Krema
- Tuz – karabiber
- Kızartmak için sıvı yağ

Hazırlanışı;
Yağ koyduğunuz tavaya bıçağı yassı tutarak ezdiğiniz sarımsakları atın, kızarınca geri alın sonra kuşbaşı doğranmış beyaz eti tavada renk alıncaya kadar pişirin. Diğer tarafta mantarları temizleyip ince ince doğrayın, etin pişmesine yakın mantarları ilave edip tuzu ve karabiberi ekleyin ve pişene dek ara sıra karıştırarak soteleyin. Son olarak kremayı tavaya dökün ve 2-3 dakika ara sıra karıştırıp altını söndürün. Diğer tarafta fettuccineyi büyük bir tencerede bol suda (4-5 lt.) içine tuz atarak 9 dakika kadar haşlayın (genelde makarna paketlerinin üzerlerinde pişirilme süreleri yazar buna uyulursa hem diri hem de pişmiş olur).. Sos ile fettuccineyi harmanlayıp servis yapabileceğiniz gibi üzerine gezdirerekte hoş bir sunum yaratabilirsiniz. Afiyet Olsun!

Genelde spaghettiyi hazırladığım bu sosla servis ettiğimde tattırdığım herkes memnun kalkmıştır sofradan, bu yüzden denemenizi tavsiye ederim, zaten krema nereye girerse güzelleştiriyor o yemeği. Aslında hep hindi kuşbaşı kullanırdım ama bu sefer tavuk oldu. Pınar’ın hindi
kuşbaşısının içerisinden bir baharat karışımı çıkıyor o da ayrı bir tad veriyor ayrıca fettucine yerine spaghetti çeşidi de denenebilir. Son olarak makarnanın bu çeşidinin gramajı az ama yaptığınız sosla 4 kişilik bir porsiyon çıkıyor, biz makarnayı ailecek bol kepçe sevenlerdeniz derseniz malzemeleri iki ile çarparak hazırlayın ;).

Salı, Aralık 06, 2005

Kabak Tatlısı


Malzemeler;
- 2 kilo bal kabağı
- 2 su bardağı toz şeker
- 1 çay bardağı dövülmüş ceviz içi

Hazırlanışı;
Kabağın kabuklarını soyduktan sonra kibrit kutusundan biraz küçük büyüklükte doğrayarak büyükçe bir tencereye koyun. Üzerine 2 su bardağı şekeri gezdirin ağzını kapayıp beklemeye bırakın (bu işlemi gece yaparsanız sabaha kadar kabaklar suyunu salmış olacaktır). Kabak suyunu saldıktan sonra tencereyi ocağa alın, kaynadıktan sonra 3-4 dakika daha ateşte tutun ve fırın tepsisine dökün, önceden 180 C'ye ısıtılmış fırında üzerleri renk değiştirinceye kadar pişirin. Soğuk servis edin, üzerlerini dövülmüş ceviz içi, fındık içi, hindistan cevizi veya kaymak ile süsleyebilirsiniz.

Annem getirmişti, yapmak için ancak fırsat buldum. Geceden halledeyim de sabaha pişiririm dedim kabuklarını soyarken malesef parmağımı kestim aman siz dikkatli olun, kabukları sert olduğu için insan tam hakim olamıyor bıçağa, oldukça da canım yandı ama yılmadım tek parmak eksiklikle tüm kabakları temizleyip doğramayı başardım. Fotoğraflarını çektikten sonra sanırım yarıya yakınını da yedim, galiba benim dayanamadığım tek tatlı bu. Yılbaşı geliyor ya ben önden tariflere başlayayım istedim, oldukça basit ve lezzetli olan "kabak tatlısı" yılbaşı sofralarının vazgeçilmezi.. Afiyet Olsun!

Pazar, Aralık 04, 2005

Ay Çöreği mi acaba?!


Malzemeler;
- 100 gr. mantar
- 100 gr. peynir (beyaz, mihalıç, kaşar vs.)
- yarım kilo milföy hamuru (10 adet)
- 1/4 demet maydonoz
- sıvı yağ
- tuz, karabiber
- 1 yumurta sarısı
- susam

Hazırlanışı;
Mantarları temzileyip küçük küçük doğrayın. Yağda 4-5 dk. sote edin bu arada tuzunu ve karabiberi ilave edin, soğuduktan sonra ayrı bir kaba rendelediğiniz ya da ufaladığınız peynirin içine boşaltın, üzerine ince kıyılmış maydonozları da ekleyip harmanlayın.

Milföy hamurlarının her birini köşeden köşeye keserek, her kareden iki ayrı üçgen edinin. Her üçgen parçanın geniş kenarına hazırladığınız harçtan fazla olmamak kaydıyla koyun, bunu tüm hamurlara uygulayın ve rulo yaparak sarın. Rulonun iki kenarını hafifçe yuvarlayıp üstüste koyarak ay şekli verin. Yağlanmış tepsiye dizin ve üzerlerine yumurta sarısı sürün, onun üzerine de susam serpin. Önceden 200 C'ye ısıtılmış fırında 25-30 dk. üzerleri kızarana kadar pişirin, çok soğumadan servis edin. Afiyet Olsun!

Elimdeki tarifle birebir uymadığından "ay çöreği mi acaba?!" dedim.. Zira peynir yerine kıyma, susam yerine çörek otu vardı orada.. Ama benim buzluktaki kıymayı çözecek zamanım yoktu ve de evcek açtık :) böyle de güzel oldu, bir önceki günden kalan az miktardaki mantarımda değerlenmiş oldu. Pratik ve de lezzetli ;)

"10 Küçük Mutluluk!"


Selamlar,

ASMA DALI dan Emine Hanım beni sobelemiş 10 küçük mutluluk için.. Zevkle yanıtlıyorum..

* Defne ve Çınar hayata dair her yeni birşeyler öğrendiğinde hem şaşırmak, hem mutlu olmak, hem de beraber bir kez daha öğrenmek..

* O gün onların yiyeceği yemekler hazırsa ve ablamız oynamak için hevesliyse benim de kendime ayıracak 1-2 saatim varsa değmeyin keyfime :)

* Akşam olupta kızları ve kocişi yatırdıktan sonra, evin ve pc'nin bana kalması..

* Çok para harcamadan ama istediğim şeyleri aldığım bir alışveriş günü..

* Msn'de laflamak..

* Yemek pişirdiğimde nihai sonuca ulaştığımda birde düzgün bir kare yakalayabilmişsem..


* Görsem buraya geldiğinde Bursa kazan biz kepçe gezmek, gezmek, gezmek..

* Yaz, kış farketmez havanın yumuşak olması ve mümkünse birazda güneş..

* İsmail, ben ve kızlar biryerlere topluca gidebilmek, sorunsuzca eve dönmek.. (ikizlerle hayata hala alışma dönemindeyim..)

* Başladığım kitabın sonunda "çok sıkıcı" dememek!..

Ben de eğer kabul ederlerse ve daha evvel yanıtlamadılarsa TAK TAKIŞTIR'dan Selda'yı ve KEDİ TASMASI'ndan CUL'u sobeliyorum.. Sizin "10 küçük mutluluk"unuz neler?

Perşembe, Aralık 01, 2005

Patatesli Poğaça


Malzemeler;
- 50 gr. margarin
- 1 çay bardağı sıvı yağ
- 1,5 çay bardağı yoğurt
- 3 su bardağı un
- 1 paket vanilya
- 1 kahve kaşığı tuz
(içi için)
- 3 adet patates
- 100 gr. beyaz peynir
- Tuz, dilerseniz kırmızı pul biber

Hazırlanışı;
Un ve diğer malzemeleri yoğurun. Diğer tarafta patatesleri haşlayıp bir kapta ezelim ve peynir, tuz, kırmızı pul biberi katarak iç harcı oluşturun. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp avucunuzun ortasında parmaklarınızla yuvarlak şeklinde açın (merdane yardımı ile de olur).. İçine harçtan koyduğunuz hamurların üstünü kapatarak yuvarlak poğaça şekli verin. Yağlı tepsiye dizdiğiniz poğaçaların üzerlerine yumurta sarısı sürüp, üzerlerine susam serpin.. 200 C'ye ayarlanmış fırında pişirin.

Bu tarifin özelliği tuzlu poğaça olmasına rağmen malzemeleri arasında vanilya bulunması. Vanilyanın poğaçaya lezzet kattığını göreceksiniz. (Bu tarif avukat Nazan Moroğlu'na aittir diyor Emine S.Beder yemek kitabında)..

Gerçektende vanilya ayrı bir tat katmış poğaçaya, iç malzemesini çeşitlendirerek farklı şekillerde de sunabileceğiniz bu poğaça hem sıcakken hem de soğukken çok güzel oluyor. Afiyet Olsun!

Pazartesi, Kasım 28, 2005

Kasım Güzeli

Yemek blogları arası düzenlenen etkinliklere bu ay ben de katılacağım sanırım. Etkinliğin adı "Ayın Güzeli Etkinliği".. Tuhaf bi heyecan bastı şimdiden, güzellik kraliçesi (!) olacağımdan değilde dahil olmak çok mutlu ediyor beni :)

Kasım ayında yayınladığım yiyeceklerin fotolarını derleyip bir araya getirdim. Hangi fotoyu göndereceğim sorusuna beraber yanıt bulalım istiyorum. 2 aralıkta fotoyu göndermiş olmam gerekiyormuş, yorumlarınızı 1 aralık akşamına kadar yaparsanız bahtiyar olurum efendim. Şimdiden teşekkürler ;)

Fotonun üzerine tıkladığınızda büyüğü açılır, daha da büyüğünü görmek için yandaki November 2005 ' e tıklayın o zaman fotoları tek tek görebilirsiniz..

Cumartesi, Kasım 26, 2005

Pratik Kek

Malzemeler;
- 175 gr. tereyağ veya margarin
- 3 adet yumurta
- 1 su bardağı süt
- 1 tam 1/2 su bardağı şeker
- 3 su bardağı un
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket şekerli vanilin
- 1 adet portakalın kabuğunun rendesi
- Yarım çay bardağı pudra şekeri (üzeri için)

Hazırlanışı;
Derin bir kasenin içine oda sıcaklığında yumuşamış tereyağını ya da margarini, yumurtaları ve şekeri koyup bir çırpıcı veya mikser yardımıyla krema kıvamına gelene kadar çırpın.. Sütü ve vanilyayı karışıma ekleyip karıştırmaya devam edin. Bir süzgeç yardımı ile eleyerek unu ve kabartma tozunu ilave edip karıştırın. En son içine portakal kabuğu rendesini ilave edip karıştırdıktan sonra kek harcını yağladığınız kek kalıbına alıp daha önceden 185 C'ye ısıttığınız fırında 30-35 dakika pişirin.

Pişen keki, kalıbında 5 dakika soğutup servis tabağına ters çevirin. Üzerine bir süzgeç yardımıyla pudra şekeri serpip servis edin. Afiyet Olsun!

Dedim ya mutfakta geçirdiğim ivedi dakikalar diye, bu pratik kek için hazırlama süresi en fazla 10 dk ve fırına verdikten sonra bi gidip arada 'noldu?' diye bakmanız kafi.. Portakal devreye girince tadı çok güzel oluyor zaten ve tarife tam uyarsanız kabarması ve görüntüsü de çok hoş oluyor.. Bu arada bu tarifte Becel'in tariflerinden.. Kolay gelsin.



Perşembe, Kasım 24, 2005

Tosba :)

Malzemeler;
(10 adet tosba için)
- 5 adet parmak sosis
- 5 adet milföy hamuru
- 1 yumurta sarısı

Hazırlanışı;
Milföy hamurları buzluktan çıktığında forma gelecek şekilde oda sıcaklığında bekletilir. Kenarından 1 cm.lik bir pay kesilip çıkarılır ve kalan büyük parça uzunlamasına ortadan ikiye kesip ayrılır. Bu her hamur için uygulanır. Çıkarttığımız 1'er santimlik şeritleri de değerlendireceğiz atılmaması iyi olur.

Başka bir yerde parmak sosisleri önce ortadan ikiye ayırın, sonra her bir parçayı uzunlamasına 3'e bölün ve milföy hamurlarının içine koyup sarın, çıkarttığımız 1'er santimlik şeritleride üçünü yanyana getirerek içlerine sosisleri aynı şekilde dizip katlayabiliriz (bunun için sosis adetimizi fazlalaştırmamız gerekecek).. Yağlanmış tepsiye dizip üstlerine yumurta sarısı sürün, önceden ısıtılmış 180 C'lik fırında üzerleri kızarana kadar pişirin. Afiyet Olsun!

Bu tarif görüldüğü üzere çok çok kolay.. Pazar günleri pazartesiyi karşıladığı için pek sevilmez ama vazgeçilmezi sabah kahvaltılarıdır. Böyle bir pazar kahvaltısında çok pratik olan bu "tosba"yı deneyin pişman olmayacaksınız ;)..

Pazartesi, Kasım 21, 2005

Portakallı Armutlu Tart

Portakallı Armutlu Tart

Malzemeler;
(Hamuru için)
- 2,5 su bardağı un
- Bir tutam tuz
- 4 yemek kaşığı toz şeker
- 150 gr. margarin
- 1 yumurta

(Üzeri için)
- 1 armut
- 1 portakal
- 4,5 çorba kaşığı toz şeker
- 1/2 su bardağı dövülmüş ceviz
- 1/4 çay kaşığı kırmızı gıda boyası

Hazırlanışı;
Önce armudu soyup, ince ince dilimleyelim. Ufak bir tencereye deforme etmeden dizelim (üstüste de olabilir). Üzerine 1,5 yemek kaşığı şeker gezdirelim. Bir çay bardağının yarısına yakın su koyalım içinde gıda boyasını çözelim. Bunu armutların üzerine döküp ocağın altını açalım en kısıkta ateşte 2-3 dk pişirelim, altını söndürüp soğumaya bırakalım.

Hamuru hazırlamak için; un ve tuzu beraber bir kaba eleyelim, ortasını açıp margarini küçük küçük doğrayalım ve yoğurup hamur haline getirelim, daha sonra yumurta ve şekeri ekleyip iyice yoğuralım. yoğurduğumuz kapta avuç ve parmaklarımızı kullanarak yuvarlak olacak şekilde yavaş yavaş hamuru inceltelim sonra bu hamuru yağlayıp unladığımız (unlamayı kalıba yapışmaması için yapıyoruz) tart kalıbına koyup elimizle açma işlemini burada devam ettirelim. Kenarlarına biraz yükseklik vererek başka bir yerde portakalları soyalım ve dilimleyelim. Hamurun içine özenle ard arda önce portakalları dizelim. Soğuyan armutları suyundan süzüp çıkaralım ve onlarıda tartın ortasına dizelim, portakal ve armutların üzerlerine elimizde kalan 3 kaşık toz şekeri de serptikten sonra iki ayrı meyvenin birleşme yerlerine ceviz döküp 200 C'ye ısıtılmış fırında 30-35 dk. pişirip ılık ya da soğuk olarak servis edin. Afiyet Olsun!

Cumartesi günü Görsem'le İkea'ya gittik. İkea'yı İsmail'in bana getirdiği kataloglardan biliyordum ve çok beğeniyordum. Buraya da açılınca deyim yerindeyse havalara uçmuştum ve açıldıktan bir hafta sonra gezmeye gitmiştik. Çok çok yorulmuştuk ama bi o kadar da zevkliydi. Aynını dün de yaşadık bi farkla aynı zamanda arkadaşlarımla da görüştüm Arzu, Ayşe ve Bujene'le. Bu bana öyle iyi geldi ki, sevdiğim arkadaşlarımı görmek, sohbet etmek.. iyi bir doping oldu yani, çünkü çoğu kez bir hafta markete bile çıkamadığım zamanlar oluyor evde ki işlerden ve ikizlerle ilgilenmekten.

Bu arada ilk fotodaki parmak kukla Ayşe'nin kızlarıma hediyesi. Sık sık 'küçük kurbağa'yı söylüyordum onlara, şimdi bunu parmağıma takıp söyledim hayallerinde canlandırmaları sanırım daha rahat olmuştur :).. ve tart kalıbını da İkea'dan aldım ve bi tart pişirmek için hemen harekete geçtim. Fotoğrafları çektikten sonra tadına da baktım gerçekten çok güzel. Siz gıda boyası yoksa kullanmayabilirsiniz, bende artık varya sanırım herşeye kullanıciim :). Ayrıca bu tartı sırf armutla ya da elmayla ya da değişik meyveler kullanarakta yapabilirsiniz. Denemenizi gerçekten tavsiye ederim. Üstelik hazırlaması çok kolay..

Cumartesi, Kasım 19, 2005

Ayva Tatlısı


Malzemeler;
(4 porsiyon için)
- 2 büyük ayva
- 1,5 su bardağı şeker
- yarım çay kaşığı kırmızı gıda boyası
- yarım su bardağı dövülmüş ceviz
- 4 yemek kaşığı kaymak

Hazırlanışı;
Ayvaları yıkayıp dikkatlice ortadan ikiye ayırın, kabuklarını soyun ve çekirdekli kısımlarını oyarak çıkarın. Yayvan bir tencereye ayvaları yan yana dizin. Ayvaların göbeklerine şekeri pay edip dökün. Bir su bardağının içinde suyla gıda boyasını karıştırın ve tencereye dökün. Ayvaların üzerini geçmeyecek şekilde tekrar su ekleyip kısık ateşte ayvalar yumuşayana kadar pişirin. Piştikten sonra servis tabağına kevgir kaşıkla ayvaları alıp ortalarına cevizi koyun, cevizin üzerine de birer kaşık kaymak koyun. Son olarak tencereden bir miktar şurubu servis tabağına alın. Soğuk servis yapın. Afiyet Olsun!

Basit ve lezzetli olan bu tatlıyı yapmanın tam zamanı şimdi. Geçen pazara çıktım ayva, nar vs gani, ya gerçekten bu kış sert geçecek ya da ağaçlar bize kıyak geçti :)

Perşembe, Kasım 17, 2005

Pırasalı Börek




Malzemeler;

- 3 adet yufka
- 1 su bardağından 1 parmak az yoğurt
- 1 yumurta

(Harcı için)
- 6 adet pırasa
- 1/2 çay bardağı zeytinyağ
- 1 su bardağından bir parmak az pirinç
- 1 su bardağı süt
- 1 tatlı kaşığı tuz

Hazırlanışı;

Pırasaların uç kısımlarını kesip alın, elimizde kalan kısımlarını iyice yıkayıp piyazlık soğan şeklinde doğrayın. Bir tencerede zeytinyağında 3-4 dakika sote edin üzerine ayıklayıp yıkadığınız pirinci ekleyin bi kaç kez karıştırdıktan sonra sütü ilave edin (süt ısıtılmadan konmalı), tuzu ekleyin. Pirinçler sütü çekene kadar ara ara karıştırarak pişirin, sonra soğumaya bırakın.

Yufkaları ortadan ikiye ayırın. Tenceredeki harcı 6 eşit parçaya ayırın. Yufkanın bir parçasını tezgaha serip üzerine harcın 1 parçasını alıp gelişigüzel çok olmamasına dikkat ederek dağıtın. Yuvarlayıp, gül şekli verin. Diğer yufkalara da aynı işlemi uygulayıp yağlanmış tepsiye dizin. Bir kapta yoğurt ve yumurtayı çırpın ve böreklerin üzerini kapatacak şekilde yayın.

Fırını 180 C ye ayarlayıp, üzerleri kızarana kadar 35-40 dk. pişirin. Afiyet Olsun!

Pratik ve leziz bir börek "pırasalı börek". Bizim evde çok pişerdi ben de vakit buldukça yapıyorum. Şimdi kızlar eskisi gibi sadece çorba ve kaşık mamalarıyla beslenmiyorlar. Aksine hergün yeni tad istiyorlar, mesela akşamdan kalan yemeği ertesi gün öğlen yediremiyorum illa değişik birşey olacak. Bu börek akşam yemeği oldu onlar için bunun evvelinde de biraz tarhana çorbası içmişlerdi. Velhasıl kızlarım bir böreği yarı yarıya paylaşarak afiyetle yediler, geri kalanlarını da biz hallettik, bu arada porsiyonlar büyük olduğundan 2. dilime başlıyorsunuz ama bitirmekte zorlanıyorsunuz. Umarım sizler de yapar midenizi şenlendirirsiniz. :)

Salı, Kasım 15, 2005

NARLI

Malzemeler;
- 2,5 su bardağı un
- 1 su bardağı şeker
- 1 yumurta
- 1 su bardağı süt
- 1 tepeleme yemek kaşığı zencefil
- 1 su bardağından 1 parmak az nar tanesi (1 orta boy nar yeterli oluyor)
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket şekerli vanilin
- 1/4 çay kaşığı tuz
- 1 portakal kabuğu rendesi
- 4 yemek kaşığı dolusu tereyağ (veya margarin)

Yapılışı;
Çukur bir kasede; unu, şekeri, tuzu ve kabartma tozunu harmanlayın. Unu eleyerek koyun, elerken içine kabartma tozunu da ilave edinki iyi karışsın. Harmanladıktan sonra üzerine zencefili ve portakal kabuğu rendesini ilave edip tekrar karıştırın daha sonra nar tanelerini ekleyip karıştırın.

Ayrı bir kapta sütü, yumurtayı, eritilip soğumuş tereyağını ve şekerli vanilini bir çatal yardımıyla karıştırın. Daha sonra bu karışımı unlu karışıma dökün ve hepsini yine çatal ya da kaşık yardımıyla karıştırın. Hamur ne çok koyu ne de sıvı olmalı yani akışkan sertlikte olmalı.

Yağladığınız muffin kalıplarına yarısı dolacak şekilde harcı bir kaşık yardımıyla paylaştırın (muffin kalıbınız yoksa yayvan bir kek kalıbına da olabilir). Önceden ısıtılmış 185 C lik fırında 25-30 dk. kadar üzerleri pembeleşene kadar pişirin. Afiyet Olsun!



Yemek blog sitelerinde öyle çok narlı tarif gördümki ben de yapmasam olmayacaktı.. Dün gece saat 23 civarı "pomegranate" diye google'da ararken bi tarif buldum ve hemen yapmak istedim, ayaklarımın ucunda gezinerek, dolap kapaklarını yavaşça kapatıp açarak neredeyse bi hırsız edasıyla bu "NARLI" çıktı ortaya. Mikser kullanılmayan tariflere bayılıyorum zaten. Nedeni, malum kızları yatırdıktan sonra mutfağa girmem birde şu sıralar mikser arızalı. Malzemeleriniz mevcutsa derhal yapınız, yapımı en az çikolatalı muffin kadar basit ;)

Pazar, Kasım 13, 2005

Burçak Bisküvili Mozaik Pasta



Burçak Bisküvili Mozaik Pasta

Malzemeler;
- 2 paket eti burçak bisküvi
- 1/3 su bardağı süt
- 2 yemek kaşığı tereyağ
- yarım su bardağı ceviz
- 2 yemek kaşığı kakao
- strech film 50X50

Hazırlanışı;

Bisküvileri çok ufalamadan 3 ya da 4 parçaya kırın. Üzerine erittiğiniz tereyağını döküp hafifçe topak haline getirin. Sütün içine kakaoyu koyup karıştırın sonra bisküvilerin üzerine dökün, cevizleri de ekleyip harmanlayın. Bu karışımı strech film üzerine döküp film yardımıyla rulo yapın ve en az buzdolabında 2-3 saat beklettikten sonra dilimleyerek servis edin. (dilerseniz üzerini hindistan cevizi ile süsleyebilirsiniz).. Afiyet Olsun!

Herhalde mozaik pasta yapmayanımız yoktur. Hem basit hem de lezzetli oluyor. Benim kızkardeşim çok seviyor bunu, şu sıralar yıllık izni, bende kalıyor onun isteği üzerine yaptım bunu. Yapmışken tarifini de yazayım istedim..

Haşhaşlı Limonlu Top Kek



Malzemeler;
- 200 gr. margarin
- 3 adet yumurta
- 1 buçuk su bardağı toz şeker
- 3 su bardağı un
- 1 su bardağı yoğurt
- 1 yemek kaşığı haşhaş
- 2 adet limon kabuğu (taze limon kullanırsanız 2, eski limonun kabuğu kalın olduğundan 1 tane kullanmak kafi)
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket şekerli vanilin

Hazırlanışı;
Derin bir kasenin içinde oda sıcaklığında yumuşamış margarini, yumurtaları ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpın. Harç krema kıvamına gelince içine haşhaşı, limon kabuğu rendesini, yoğurdu, şekerli vanilini ilave edip iyice karıştırın. En son olarak unu, kabartma tozu ile karıştırıp eleyerek ilave edip çırpın. Kek harcını margarin ile yağlanmış top kek kalıplarına yoksa normal kek kalıbına döküp, önceden ısıtılmış 185 C'lik fırında 35-40 dakika kadar pişirip, soğuduktan sonra servis edin.. Afiyet Olsun!


Tarif Becel'in "sağlıklı yaşam ipuçları ve yemek tarifleri" kitapçığından. Oradaki tarifte yoğurt yağsız, şeker esmer şeker olmalı diyor, dilerseniz öyle de deneyebilirsiniz, benim kullandığım malzemeler yukarıdaki gibi..

Tadı, limon kokusu yerken insana mutluluk veriyor. Bu keki yaparken mikserimin motoru yine arızalandı ve elle çırptım yine de güzel kabardı. Henüz kızlarda yatmamıştı ve defalarca harcı karıştırma kabında bırakıp kızlarla ilgilenmek zorunda kaldım, yine de üzmedi beni istediğim kıvamda oldu sağolsun :) .. Deneyin pişman olmayacaksınız ;)

Cuma, Kasım 11, 2005

ATAM İZİNDEYİZ..

Mantar Kurabiye


Malzeme
- 1 paket Sana yağı (250 gr) (oda sıcaklığında)
- 2 yumurta (Oda sıcaklığında)
- 2 paket mısır nişastası (400 gr)
- 1 su bardağından 2 parmak az toz şeker (140 gr)
- 1 paket kabartma tozu
- 200 gr un (2 su bardağından 2 parmak az)
- 2 tepeleme yemek kaşığı kakao- 1 adet boş soda şişesi (cam)


Hazırlanışı
Fırınınızı 175°C'ye ısıtın. Fırın tepsisini yağlayın.Oldukça geniş bir kaba oda sıcaklığındaki Sana yağını, yumurtayı ve şekeri koyun. Elinizle karışımı beyazlayıp krem haline gelen kadar karıştırın (Mikserin orta hızıyla da beyazlatma işlemini yapabilirsiniz).Nişastayı ekleyip karıştırın. Un ve kabartma tozunu birlikte eleyerek karışıma ilave edin. Hamur elinizi bırakana kadar yoğurun ve yumuşak bir hamur elde edin.Hamuru yumurta büyüklüğünde parçalara ayırın ve elinizle yuvarlayarak top haline getirin. Yağlanmış fırın tepsisine üç parmak aralıklarla yerleştirin.Bir kahve fincanına kakaoyu koyun. Temiz ve kuru soda şişesinin ağız kısmını kakaoya batırın, biraz silkeleyin. Şişenin kakaoladığınız ağzını, yuvarlak hamurun tam ortasına hafifçe bastırın ve çekin. Hamur mantar şeklini alacaktır. Şişeyi çok bastırırsanız hamurun kenarları çatlayabilir. Bütün kurabiyeleri bu şekilde hazırlayın.Önceden ısıttığınız fırında 30-35 dakika pişirin.

Bu kurabiyeyi yapmak çok çok zevkli, yani içinde 1 paket margarin, nişasta, şeker, unu düşünürsek pek sağlıklı değil ama hamurun beyazlığı, nişastanın hamura verdiği esneklik süper, dakikalarca hamurla oynanabilir :) sana mutfağından olan bu tarif denemeye değer..

Perşembe, Kasım 10, 2005

Ispanaklı Kıtır Börek

Malzemeler;
- 3 yufka
- Yarım kilo ıspanak
- 70 gr. margarin
- yarım fincan süt
- yarım fincan sıvı yağ
- 1 soğan
- 1 yumurta sarısı
- 2 yemek kaşığı un

Hazırlanışı;
Önce küp küp doğranmış soğan, daha sonra temizlenip doğranmış ıspanak yaprakları yağda sote edilir. Ispanaklar biraz soğuduktan sonra 2 kaşık un azar azar ilave edilip karıştırılır (bu işlem ıspanak suyunu salmasın diye yapılır). Yufkalar ortadan ikiye ayrılır, eritilen margarin ve süt-sıvı yağ karışımı her kata sürülmek kaydıyla 3 kat yapılır (süt-sıvı yağ karışımı margarine oranla daha az kullanılmalı). Ispanak harcı enlemesine yufkanın uzun olan tarafına serilir sonra yufka rulo yapılıp 10-12 cm arayla kesilip yağlanmış fırın tepsisine dizilir. Kalan diğer yufkalar içinde aynı işlem yapılır. Üzerlerine yumurta sarısı sürülerek 175 C'ye ayarlanmış, önceden ısıtılmış fırında üzerleri kızarıncaya kadar pişirilir.

Ben bu tarifi Emine See Beder'in yıllar yıllar evvel gazete promosyonu olarak verdiği yemek tarifleri kitabından biraz değiştirerek yaptım (çeyiz olarak yanımda getirmiştim). O tarifte kıyma da vardı.. Sahiden de (çok kendimi övüyomuş gibi olacam ama :P) yediğim en güzel yufkayla yapılmış ıspanak böreği idi (annem elinde açtığında da çok güzel oluyorda o sebeple yufkayla dedim:) ).. Velhasıl yapın hatta ölçüleri 2 misli tutup yapın çünkü bi tepsi yetmeyebilir.. afiyet olsun ;)

Pazartesi, Kasım 07, 2005

Köy Ekmeği



Bu ekmeği yapmak için hiç uğraşmadım. Söke un yeni bi karışım çıkarmış, bunlar; köy ekmeği karışımı, 7 tahıllı un karışımı, tam buğday unu karışımı, çavdar unu karışımı, yulaf unu karışımı.. Ben köy ekmeği karışımını denedim bu akşam.

4-5 ay evvel bir ekmek yapma makinesi almıştık, o hevesle ilk 10 gün filan 30 a yakın ekmek pişirdim, sonuç hep hüsrandı, ya tadı şekerli oluyor ya ekmek çöküyor ya tuzsuz oluyor vs vs.. sonra markette bu un karışımını görünce belki evdeki ekmek makinesi işe yarar diye aldım düşünmeden, ne diyim sonuç sahidende mükemmel oldu..

Makineniz yoksa arkadaki tarifi fırında pişirmek için uygulayabilirsiniz. Tarif şöyle;

Karıştırma;

500 gr.lık ekmek karışımı ve 1 adet maya paketinin tamamını 300 ml. (1 tam, 3/4 su bardağı) ılık su ile, önce düşük sonra yüksek devirde yoğurun. Elde edeceğiniz hamurun üzerini kurumayacak şekilde kapatarak, 30 dakika bekletin. Hafifçe yağlanmış tepsi içerisine, istenilen büyüklükte ve şekilde kesilmiş hamur parçalarını yerleştirin. 30-50 C sıcaklıkta üstü kapalı şekilde ekmek hacmi iki katına çıkıncaya kadar (20-30 dakika) bekletin.

Fırınlama;

Hamurun üzerini fırça yardımı ile su veya süt ile ıslatarak önceden 230 C'ye ısıtılmış fırın içerisine tepsiyi yerleştirin. Fırına girdikten 10 dakika sonra fırın ısısını 210 C'ye düşürün. Hava sirkulasyonlu fırınlarda bu sıcaklıklar 210 C ve 190 C'dir.

Pazar, Kasım 06, 2005

Düğün Çorbası (Şehriyeli Çorba)



Düğün Çorbası (Şehriyeli Çorba)

Malzemeler;
- 200 gr. kıyma
- 3 domates
- 1 su bardağı arpa şehriye
- 1 limon
- 1 yumurta sarısı

Hazırlanışı;
Kıyma yağda çok sertleşmeyecek şekilde kavrulur, üzerine rendelenmiş domatesler eklenir. 1-2 dakika daha karıştırıldıktan sonra üzerine kaynar su eklenir, arpa şehriye birbirine yapışmayacak şekilde yavaş yavaş suya eklenir bu arada devamlı karıştırılır. Önce yüksek ateşte karıştırarak daha sonra kısık ateşte tencere kapağı yarım kapatılarak pişirilir. Bir kasede yumurta sarısı ve limon suyu çırpılır, çorbadan 1 kepçe bu karışıma azar azar karıştırılarak ilave edilir, sonra bu karışım çorbaya konur.

Afiyet Olsun..

Bu çorbayı annem bize çok yapardı, şimdi bende çocuklarıma yapıyorum, bizde çok severek tüketiyoruz. Ben düğün çorbası olarak bilirim bunu ama genelde şehriyeli çorba deniyormuş! bunu da yeni öğrendim. Denemenizi tavsiye ederim ;)